Karga
£32.90
Günlerden bir gün kara karga konmuş bir dala
Koca bir peynir ağzında.
Tilki peynirin kokusunu almış gelmiş:
— Günaydın, Sayın Karga, demiş;
Bu ne güzellik böyle
Bakmaya doyamıyorum size.
Şu tüylere bakın, pırıl pırıl;
Sesiniz bilmiyorum nasıl;
O da renginiz kadar güzelse
Ne yalan söyleyeyim
Bu ormanda güzel yoktur üstünüze.
Karga bu sözlere bitmiş:
— Şuna bir gak diyeyim de ses görsün, demiş;
Gak der demez peynir düşmüş, tilki yutmuş.
Jean de la Fontaine
İncelemelere 0 Dayalı
|
|
0% |
|
|
0% |
|
|
0% |
|
|
0% |
|
|
0% |
Show only reviews in Türkçe (0)
ilgili ürünler
Şiirden ilham alan:
Seni çok sabırsızca istiyorum
Ah sen!; Diri diri gömülmek için ayrılığı acı bir imtihan olan biri!
Seni ne kadar sabırsızca istiyorum
Yeni eyerlenmiş ve huzursuz görünen bir ata binmek gibi!
Ve dünya herhangi bir selamlamadan yoksundur.
Ahmed Şamlu
Sensiz
parlaklığın olmadan
Giysilerinin aşırı ateşi olmadan
Sadece ben değil, gökyüzü de düşecek
İhsan Haeri
Şiirden ilham alan:
Bak, dünyanın hangi tarafına düştüm? hiçbir şey,
Elimdeki hayatın sonucu nedir? hiçbir şey,
Mum gibiyim ama yanarsam? hiçbir şey,
Ben bir cam e cemım, ama kırarsam?, hiçbir şey.
“cam e cam: içinde tüm dünyanın görüldüğü kupa.”
Ömer Hayyam
Şiirden ilham alan:
Benim için seninle olmak gibisi yok
senin yanında huzur doluyum
Bütün dünyadan, sadece bu benim için yeterli
Senin yanında nefes aldığım kadar
Benim için seninle olmak gibisi yok
sen benim her arayışımın sonusun
Seni izlemek huzurla aynı şey
sen benim en güzel dileğimsin
Rüzbeh Bemani
Saçlarını rüzgara savurma yoksa beni de rüzgara savurursun
Naz yapma, ki nazınla beni de geçmişten ediyorsun
Başkalarıyla mei(şarab) içme yoksa benim ciğerim kanar
İsyan etme yoksa ben feleğe isyan ederim
Hâfız-ı Şirâzî
Şiirden ilham alan:
Yaprak gezinen rüzgarın elindedir
Gönül garip bir tuzağa yakalanmıştır, şaşkın
Seninle yaşamak ne kadar garip
Aşk, itaat etmeyen o soylu attır
Fathinia
Bu gece yağmur yağacağını söyle
Bahçelerin sokaklarındaki tozları yıkamak için
Şafağı berraklığında ara
Sonsuz varlığımızdan
Gökyüzünün kenarlarını arıyoruz
Onlardan dönüş yolunu bilmezken
Sen ve ben uyanığız ve birbirimizi görüyoruz
Ay ışığından ve uykudan daha hafif
Mohammad-Reza Shafiei Kadkani
Bir dervişin geçmesi gereken yedi aşk şehri.
1. Talep (Allah’a yakınlaşmayı yürekten arzulamela)
2. Aşk (Bu vadiye giren kimse ateşin ortasına dalmış olur)
3. Marifet (Hakikati bilme)
4. istiğna (Allah’tan başka kimseden bir şey beklememe)
5. tevhid (Allahın bir oluşu)
6. hayret (Orada hep elem ve hasretle kavrulursun)
7. fakr (Allah’a muhtaç olduğunu bilme) ve fena (Allah’ın varlığında yok olma hiçlik)
Ferîdüddin Attâr
Leoparım ham hayali sıçrayıp aya dokunmaktı
Ve ay’ı o yücelerden yeryüzüne taşımaktı
Benim leoparım, “mağrur gönlüm” uçtu ve boşluğa pençe attı
Çünkü aşk “benım yüce ay’ım” ulaşılmaz ötelerdeydi
Hüseyin Münzevi
Sabah çağı bülbül, yeni açılmış güle ” Az nazlan, bu bağda senin gibi nice güller açtı ” dedi.
Gül gülüp ” Doğru sözden incinmeyiz lakin, hiç bir aşık da sevgiliye ağır söz söylememiştir! ” diye cevap verdi.
Hâfız-ı Şirâzî
Dün, şeyh eline bir fener almış, şehrin etrafında dönüp duruyor; “Şeytandan, canavardan usandım, bıktım. Ben insan istiyorom, insan!” diyordu.
Mevlânâ
Değerlendirmeler
Henüz hiç yorum yok.